
AnaKonuları
Kur'an-ı Kerim'in
İlgili Ayet
BİLGİ NOTU
İman (inanç), insanı insan yapan, hayata yön veren, söz ve davranışlara anlam ve kıymet kazandıran enönemli değerdir. İman etmemiş bir insanın yaptığı iyiliklerin, ortaya koyduğu güzel davranışların Allah (c.c.)katında hiçbir değeri yoktur.

İNANÇ
Kur’an-ı Kerim’in temel konularından biri inançtır. Kur’an, inanılması gereken esasların neler olduğunu, ima-
nın nasıl olması gerektiğini, iman etmenin ve etmemenin sonuçlarını açıkça ortaya koyar.
İslam’ın inanç esasının temelini tevhit oluşturur. Kur’an’ın en sık üzerinde durduğu konulardan biri, Allah’ın
(c.c.) birliği yani tevhittir. Kur’an’a göre evrendeki mükemmel yaratılış ve eşsiz düzen, Allah’ın (c.c.) birliğinin
en açık delilidir. Yüce kitabımızın birçok ayetinde Allah’ın (c.c.) bir olduğu, eşinin, benzerinin ve denginin bu-
lunmadığı belirtilir. Örneğin bir ayette, “İlahınız bir tek Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. O Rahmân’dır,
Rahîm’dir.” (3) buyrulur.Kur’an-ı Kerim’de, nelere iman edilmesi gerektiğini açıklayan birçok ayet yer almaktadır. Örneğin Bakara
suresinde yer alan bir ayette şöyle buyrulmaktadır: “Peygamber, Rabb’inden kendisine indirilene iman etti,
müminler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler
ve şöyle dediler: Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz...” Başka bir ayette de
inanç esaslarıyla ilgili şu bilgiler verilmekte ve iman etmemenin sapkınlık olduğu şöyle belirtilmektedir: “Ey
iman edenler! Allah’a, Peygamber’ine, Peygamber’ine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba
iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse derin
bir sapıklığa düşmüş olur.”
Kur’an-ı Kerim, insanların yanlış inançlarını da eleştirir. Örneğin yüce kitabımız, Hristiyanların ve Yahudile-
rin bazı yanlış inançlarını şöyle açıklamaktadır: “Yahudiler, ‘Üzeyr Allah’ın oğludur.’ dediler. Hristiyanlar
da ‘Mesih (İsa) Allah’ın oğludur.’ dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini) daha
önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan batıla) dön-
dürülüyorlar!” buyrulur.
Kur’an-ı Kerim, imanın bir bütün olduğunu, inanç esaslarının bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamanın
kabul edilemeyeceğini belirtir. Bu konuyla ilgili bir ayette Rabb’imiz (c.c.) şöyle buyurur: “...Yoksa siz kitabın
bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden bunu yapanın cezası, dünya hayatın-
da rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine uğratılırlar.
Çünkü Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.”
“...Her kim de inanılması gerekenleri inkâr ederse bütün işlediği boşa gider. Ahirette de o, ziya-
na uğrayanlardandır.”
(Mâide suresi, 5. ayet. )
“Allah sözün en güzelini; ayetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğüt-
leri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir.
Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan do-
layı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalp-
leri de Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur’an
Allah’ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru
yola iletir. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir
yol gösterici yoktur.”



Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) kendisine, “İman nedir?” diye sorulduğunda şu cevabı
vermiştir: “İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere yani ha-
yır ve şerrin Allah’tan olduğuna da inanmandır.”
(Buhârî, İman, 1; Müslim, İman, 1.)
“Ben ancak ahlaki güzellikleri tamamlamak için gönderildim.”
(Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8.)
“Kim yalan sözü ve onunla ameli terk etmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.”